- Sözlükte “parça, kısım” anlamına gelen kıta, en az iki beyitten oluşan bir divan şiiri nazım biçimidir.
- İkiden fazla beyitten oluşan kıtalara kıta-ı kebire (büyük kıta) adı verilir.
- Beyit sayısı genellikle 2-12 arasındadır.
- Gazele benzer ancak matla beyti yoktur.
- Uyak düzerni ab-cb-db... biçimindedir.
- Genellikle mahlas kullanılmaz.
- Konuları yergi, nükte, övgü, hayat görüşü, hikmet, önemli bir düşünce... olabilir.
- Bu nazım biçimiyle muamma, tarih, lügaz ve hicviye yazılır. Bu tür kıtaların herhangi bir beytinde mahlas kullanılabilir.
- Kıtanın beyitlerle yazılan nazım şekillerinden ayrılmasını sağlayan en belirgin özelliği, birinci beytinin mısralarının aynı kafiyede olmaması ve genellikle bütün beyitlerinde aynı konunun ele alınmasıdır.
- Kıtalar divanlarda “mukattaât” veya “kıtaât” başlığı altında toplanmıştır.
- Eski Türk edebiyatında hemen her şair kıta yazmış ve bunlara divanında yer vermiştir.
Kıta
İlm kesbiyle pâye-i rif'at
Ârzû-yı muhâl imiş ancak
Aşk imiş her ne var âlemde
ilm bir kîl ü kâl imiş ancak
Fuzuli
Günümüz Türkçesiyle
İlim yoluyla yücelmek
Gerçekleşmesi mümkün olmayan bir arzuymuş
Bu dünyada her ne var ise aşkmış
İlim de yalnızca boş bir lafmış
Kaynaklar
LYS Edebiyat, Limit Yayınları
İslam Ansiklopedisi
https://www.turkedebiyati.org/kita_nazim_sekli.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder