- Asıl mesleği doktorluktur.
- Servetifünun şiirinin Tevfik Fikret'ten sonraki en önemli ismidir.
- Hem şiir hem de düz yazı türlerinde eserleri vardır fakat asıl önemli yanı şairliğidir.
- Şiirlerinde müzikaliteye önem vermiştir. Müzikalite açısından aruz ölçüsünü zengin bulduğu için bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. Hece ölçüsünü küçümsemiş, "parmak hesabı" diye nitelendirmiştir.
- Şiirde ahenk unsuruna önem vermiştir.
- Biçim güzelliğini önemsemiştir.
- Şiirlerindeki başlıca temalar "aşk" ve "tabiat"tır. Aşk şiirleri bazen çok romantik bazen de çok maddidir.
- Ona göre sanat, sanat içindir hatta sanat güzellik içindir. Şiirlerinde sosyal konulara hiç değinmemiş, sadece kişisel konuları işlemiştir.
- Doğa ile ilgili şiirleri kişinin iç dünyası ile dış dünyasının başarılı bir kompozisyonudur. Servetifünun sanatçıları arasında tabiatı en çok işleyen şairdir.
- "Tablo şiir" yazmıştır. Ona göre şiir, sözcüklerle yapılmış bir resimdir.
- Şiirlerinde çok zengin bir lirizm vardır. Çok renkli ve geniş bir hayal gücüne sahip olan şair, sembolleri sıkça kullanır.
- Şiirlerinde nükteye, söz oyunlarına, zekâ gösterişlerine önem verir. Hiç duyulmamış mecaz, imge, teşbih ve istiarelere sıkça yer verir.
- Şiirlerinde sembolizm akımının etkisi açıkça görülmektedir. Türk şiirine sembolizmi ve parnasizmi getiren Cenap Şahabettin'dir.
- Dili oldukça ağır ve sanatlıdır. Arapça, Farsça ve Fransızcadan kimsenin bilmediği sözcükleri kullanmıştır. Berf-i zerrin (altın kar), saat-i semenfam (yasemin renkli saatler), lerze-i rûşen (parlak titreyiş) gibi hiç duyulmamış yeni tamlamalar kullanmıştır. Şiirleri dil bilgisi kurallarını hiçe sayan tamlama ve sıfatlarla doludur.
- 1908'den sonra "Yeni Lisan"cılarla uzun ve sert tartışmalara girişmiştir.
- "Serbest müstezat" nazım biçimini geliştirerek başarıyla kullanmıştır. Şiirlerinde "sone" nazım biçimini de başarılı bir şekilde kullanmıştır.
- "Elhan-ı Şita" en ünlü şiiridir. Kış mevsimini anlatır. Türk edebiyatında doğayı anlatan en önemli şiirlerden birisidir. Kış manzaralarından, kar yağışının bıraktığı izlenimlerden söz etmiştir.
- "Yakazat-ı Leyliye" (gece uyanıklıkları) diğer önemli şiiridir.
- Cenap Şahabettin, aynı zamanda bir düz yazı ustasıdır. Düz yazılarında dil, şiirlerine göre sadedir.
Eserleri
Şiir: Tamat (gençlik şiirleri)
Özdeyiş: Tiryaki Sözleri (Türk edebiyatında özdeyiş türündeki ilk eserlerdendir.)
Gezi Yazısı: Hac Yolunda, Avrupa Mektupları, Suriye Mektupları, Afak-ı Irak
Makale-Deneme-Sohbet: Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh
Tiyatro: Körebe, Yalan, Küçükbeyler
İnceleme: Shakespeare, Kadı Burhanettin
ELHAN - I ŞİTA
Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş,
Eşini gaib eyleyen bir kuş gibi karlar
Geçen eyyâm-ı nevbaharı arar
Ey kulûbün sürûd-i şeydâsu,
Ey kebûterlerin neşideleri,
O baharın bu işte ferdâsı
Kapladı bir derin sükûta yeri
Karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar.
Ey uçarken düşüp ölen kelebek
Bir beyaz rîşe-i cenâh-ı melek
Gibi kar
Seni solgun hadîkalarda arar;
Sen açarken çiçekler üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpâze,
Nâ’şun üstünde şimdi ey mürde
Başladı parça parça pervâze
Karlar
Ki semâdan düşer düşer ağlar
Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
Gibi kar
Sizi dallarda, lânelerde arar.
Gittiniz, gittiniz siz ey mürgân,
Şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
Yuvalarda -yetîm-i bî-efgân!-
Son kalan mâi tüyleri kovalar
Karlar
Ki havada uçar uçar ağlar.
Destinde ey semâ-yı şitâ tûde tûdedir
Berk-i semen, cenâh-ı kebûter, sehâb-ı ter...
Dök ey semâ -revân-ı tabiat gunûdedir-
Hâk-i siyâhın üstüne sâfî şükûfeler!
Her şahsâr şimdi -ne yaprak, ne bir çiçek!-
Bir tûde-i zılâl ü siyeh-reng ü nâ-ümid
Ey dest-i âsmân-ı şitâ, durma, durma, çek.
Her şâhsârın üstüne bir sütre-i sefîd!
Göklerden emeller gibi rizan oluyor kar
Her sûda hayâlim gibi pûyân oluyor kar
Bir bâd-ı hamûşun Per-i sâfında uyuklar
Tarzında durur bir aralık sonra uçarlar,
Soldan sağa, sağdan sola lerzân ü girîzân,
Gâh uçmada tüyler gibi, gâh olmada rîzân
Karlar, bütün elhânı mezâmîr-i sükûtun,
Karlar, bütün ezhârı riyâz-ı melekûtun.
Dök kâk-i siyâh üstüne, ey dest-i semâ dök.
Ey dest-i semâ, dest-i kerem, dest-i şitâ dök:
Ezhâr-ı bahârın yerine berf-i sefîdi;
Elhân-ı tuyûrun yerine samt-ı ümîdi...
Cenap Şahabettin
Kaynak: 11. Sınıf Türk Edebiyatı, Ekstrem Yayıncılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder