Sayfalar

2 Mart 2017 Perşembe

Hoca Mesud

Hoca Mesud


Asıl adı Mesud'dur( Mesud bin Ahmed).  Hayatı hakkında bilgiler fazla değildir. 14. yüzyılda yaşamış ve devrinde Hoca lakabıyla tanınmış bir divan şairidir. Yalın, sade ve akıcı bir dille eser veren ve Türkçeyi kullanmada üstün bir başarı gösteren Hoca Mesûd, bu özelliği ile Türk dilinin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. O, yer yer vezin ve kafiye kusurlarına düşmekle birlikte klasik nazım tekniğini iyi bilen, divan edebiyatının estetik anlayışı içerisinde şiirler yazabilen bir şairdir. Yazdıklarından Farsça ve Arapçayı iyi bildiği anlaşılan şair, tercümenin yaratıcı bir sanat yeteneği gerektirdiği sırrını kavramıştır. Hoca Mesûd, zengin bir hayal gücüne, akıcı bir dile, gösterişsiz ve kişilikli bir üsluba sahip yaratıcı bir şairdir.


Yapıtları

Süheyl ü Nev Bahar: Asıl adı Kenzü’l-Bedâî’dir. 751/1350’de tamamlanmıştır. Mesnevî formunda kaleme alınmış olan Süheyl ü Nevbahâr’da esas olarak aruzun “fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün fe’ûl” kalıbı ancak içinde yer alan beş gazelde farklı kalıplar kullanılmıştır. Hoca Mes’ûd’un ifadesine göre 5703 beyitten oluşan eserin ilk 1000 beyti yeğeni İzzeddîn Ahmed, gerisi kendisi tarafından yazılmıştır. Yemen padişahının oğlu Süheyl ile Çin fağfurunun kızı Nevbahâr arasında geçen bir aşk hikâyesini konu edinen dinî-ahlâkî nitelikli bu didaktik mesnevîde gazellere yer verilerek anlatımda oluşabilecek tekdüzelik engellenmeye çalışılmıştır.

Ferheng-nâme-i Sa’dî: 755/1354 yılında kaleme alınan 1073 beyitlik bir mesnevîdir. On bölüm olarak tertip edilmiş eserde aruzun “fe’ûlün fe’ûlün fe’ûlün fe’ûl” vezni kullanılmıştır. Sa’dî’nin Bostân’ından seçilen şiirlerin tercümesidir. Manzume Sa’dî-i Şirâzî’den Türkçeye yapılan ilk tercüme özelliğini de taşımaktadır. Beş nüshası bilinen Ferheng-nâme-i Sa’dî’nin Alî Emîrî Efendi nüshasına dayanan neşri Kilisli Muallim Rifat ve Veled Çelebi tarafından yapılmıştır.


Süheyl ü Nev-bahâr’dan

Âmeden-i Nakkâş Be-hizmet-i Şâh-ı Yemen

Şâh okıdı nakkâşı didi bugün
Baña ölmek idi ahı key dügün

Ki oglum gidiser ü ben kaluram
Elüm ile uş cânumı aluram

Niçe kim ögütledüm işitmedi
Sözüm ana hergiz eser itmedi

Gönül aldurana ne assı ögüt
Yog işler düzene ne assı ögüt

Çü gider ben anı nice baglayam
Revâ gördi kim dün ü gün aglayam

Gerek lutf idüp sen olasın bile
Ne kim sen dir isen alasın bile

Uş ogluma yoldaş seni kıluram
Ki uslusın u key kişi bilürem

(...)



Gazel


Toldur kadehi sun elüme kıl beni serhoş
Ger agu ola yârüm adına idiven nûş

Bu od ile kim ışkı yüregüme bırahdı
Sanma ki damardagı kanum eylemeye cûş

Kirpüklerinün nâzük ohı sîneme batdı
Sınamagiçün sun elüni demreni gör uş

Yüzin göreli gitmeyiser yaş gözümden
Lâbüd güneşe kim ki baha gözi ola yoş

İy gönlüm alan âlem eger gavga dolarsa
Fikrüm evini eylemişem ışkun içün boş

Ger gice karanuda hayâlün beni ister
Koma yalınuz gelmege bir kimse bile koş

Seni göreli getdi benüm aklum ü hûşum
Her kim ki perî yüzini göre ola bî-hûş


Kaynak: http://www.turkedebiyatiisimlersozlugu.com/index.php?sayfa=detay&detay=6774

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder