Sayfalar

14 Ocak 2017 Cumartesi

13. ve 14. Yüzyılda Mesnevi

mesnevi nazım şekli
  • İran edebiyatından alınan bir nazım biçimidir.
  • Sözlük anlamı "ikişer ikişer, ikili"dir.
  • Mesnevi biçimiyle anlatı türüne giren eserler yazılır.
Destanlar (Firdevsi'nin Şehname'si)

Manzum tarihler (Enverî'nin Düsturname'si)

Aşk öyküleri (Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha…)

Din ve tasavvuf konuları (Sultan Veled'in Rebabname'si)

Ahlâkla ilgili konular (Nabi'nin Hayriyye'si)

Evlenme ve sünnet törenleri (Sûrnameler)

Bir şehrin güzellikleri (Şehrengizler)
  • Mesnevinin nazım birimi beyit olup her beyit kendi içinde uyaklıdır (aa / bb / cc / dd / ee …).
  • Her beyitin kendi içinde uyaklı olması, şairin uyak sıkıntısını azalttığı için divan edebiyatında uzun konular mesnevi biçimiyle kaleme alınmıştır. (Roman ve öykünün yerini tutar.)
  • Beyit sayısı sınırlı değildir. Sözgelimi Mevlâna'nın Mesnevi'si 26.000 beyitten, Firdevsi'nin Şehname'si 60.000 beyitten oluşmuştur.
  • Aruz ölçüsünün kısa kalıplarıyla yazılır.
  • Divan şiirinde her şairin yazdığı mesnevi sayısını beşe çıkarması ustalık göstergesidir. Bu beş mesnevi bütününe "hamse" denir.

13. ve 14. yüzyılda yazılmış mesneviler şunlardır:

Risâ
letü’n-Nushiyye: Yunus Emre
Yusuf u Züleyha: Şeyyad Hamza
Mesnevi: Mevlana
İbtidanâme, Rebabnâme, İntihanâme: Sultan Veled
İskendernâme, Cemşid ü Hurşîd: Ahmedi
Garipnâme: Aşık Paşa
Mantıku't Tayr, Feleknâme: Gülşehri


Kaynak: 10. Sınıf Türk Edebiyatı, Palme Yayıncılık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder