Sayfalar

4 Nisan 2017 Salı

Milli Edebiyat Dönemi (1911-1923)

milli edebiyat döneminin oluşumu

Millî Edebiyat Döneminin Oluşumu

Osmanlı aydınları ve düşünürleri Osmanlı'nın çöküş yıllarında ülkeyi kurtarmak için çeşitli siyasi oluşumları desteklemişlerdir. Amaç; toprak kaybını önlemek, ülke içindeki farklı sosyal toplulukları, birlik ve beraberlik duygusunda birleştirmek böylece ülkenin dağılmasını önlemektir. Tanzimat'tan başlayarak devam eden bu siyasi yapılanmaların en önemlileri şunlardır: 

Batıcılık
Osmanlıcılık
İslâmcılık
Türkçülük (Milliyetçilik)

Bu düşünce akımlarının en etkilisi Türkçülüktür.

Türkçülük

Temelleri Tanzimat Döneminde atılmıştır. Şemsettin Sami'nin "Kamus-ı Türki", Bursalı Tahir'in "Türklerin Ulum ve Fünuna Hizmetleri", Ahmet Vefik'in "Şecere-i Türk" adlı yapıtlarıyla Türkçülüğün temelleri atılmıştır. Bu düşünceyi benimseyenler, 1908'de Türk Derneği'ni (Türk Yurdu) ve 1912'de Türk Ocağı'nı kurmuşlardır. Halka Doğru, Yeni Mecmua, Türk Sözü, Genç Kalemler bu fikir doğrultusunda çıkan dergilerdir.

Ortaya çıkış nedenleri: Balkan Savaşları sonunda Osmanlıcılık fikrinin geçerliliğini yitirmesi, Türk olmayanların Osmanlıdan ayrılması, Fransız İhtilali ile ortaya çıkan milliyetçilik fikri

Amacı: Geniş bir coğrafyadaki Türkleri bir çatı altında toplamak

Temel Düşüncesi: "Dilde, fikirde, işte birlik düşüncesi"

Temsilcileri: Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Nihal Atsız, Enver Paşa


Ömer  Seyfettin, Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem'in 1911'de Selanik'te çıkarmaya başladıkları "Genç Kalemler" dergisi ile Türkçülük (milliyetçilik) akımı edebiyatta da başlamıştır.

"Milli Edebiyat" adı ilk kez 1911'de Genç Kalemler dergisinde kullanılmıştır.

Yeni Lisan makalesi

Genç Kalemler dergisinde dil sorunu ele alınmıştır. Sade bir Türkçe, ilk kez milli bir dava olarak işlenmiştir. Bu dergide Ömer Seyfettin'in imzasız olarak yayımladığı "Yeni Lisan" makalesinde birtakım dil görüşleri ortaya konulmuştur:
  • Yazı dili ile konuşma dili arasındaki uçurum kapatılmalı, konuşma dili, yazı dili haline getirilmeli,
  • Türkçesi bulunan yabancı sözcükleri bırakılıp yerine Türkçeleri kullanılmalı,
  • Türkçede kullanılan Arapça ve Farsça dil bilgisi  kuralları kaldırılmalı,
  • Türkçeye girmiş Arapça sözcükler Arapça dil bilgisi değerlerine göre değil, Türkçedeki kullanışlarına göre dikkate alınmalı,
  • Arapça ve Farsça sözcükler asıllarındaki söylenişlerine göre değil, Türkçedeki söylenişlerine göre yazılmalı,
  • Konuşma diline girmiş Arapça ve Farsça sözcükler atılmamalı, 
  • Bilimsel terimlerde Arapça kullanılmasında sakınca görülmemeli,
  • Başka Türk lehçelerinden sözcük alınmamalı,
  • Konuşmada İstanbul ağzına uyulmalıdır.

Milli Edebiyat'ın temel amaçları şunlardır:
  • Dilde yalınlık (halkın konuştuğu Türkçe)
  • Roman ve öykülerde kendi yaşamımıza dönmek, yerli konular işlemek
  • Yazı ve konuşma dilini birleştirmek
  • Şiirde aruzu bırakıp hece ölçüsünü kullanmak
  • Halk edebiyatı şiir biçimlerinden ve türlerinden yararlanmak

Sanat Görüşleri
  • Konular, milli tarihten ve yerli hayattan alınmalı
  • Türk edebiyatı Doğu ve Batı taklidinden kurtulmalı, öz benliğine kavuşmalı, özgün olmalı
  • Edebiyat halka açılmalı, halkın duygu ve düşünceleri anlatılmalı

Kaynaklar
11. Sınıf Türk Edebiyatı, Ekstrem Yayıncılık
11. Sınıf Türk Edebiyatı, Editör Yayınevi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder